Dünyaca ünlü atletler rakiplerinin önüne geçebilmek için beslenmelerine aşırı önem veriyor. İster vücut geliştirin isterseniz daha da dirençli olmayı isteyin başarının yolu ise tabağınızdan geçiyor. Bir atletin beslenme düzeni, sadece tabağına giren ve çıkan kalorilerden çok daha fazlası ile belirleniyor. Beslenme atletlerin ya da sporcuların vücutlarının yakıtı anlamına geliyor. Doğru besinler enerjiyi ve kas kütlesini arttırmayı sağlayabilir ve kas iyileşmesini hızlandırabilir. Yanlış besinler ise sporcuları geri götürür. Konu yemek olunca ciddi atletlerin hiç dokunmayacağı bazı yiyecekler bulunuyor. Atlet olmasanız da sağlıklı bir bedene sahip olmak ve yaptığınız antrenmanlardan maksimum fayda elde etmek için bu 8 besinden uzak durmaya özen göstermelisiniz.
Diyet Kola
Atletler her bir yemeği yakıt alma gibi görüyor çünkü besinler performanslarını yakından etkiliyor. Yapay tatlandırıcılara sahip besinlere ya da içeriklere ise bu beslenmede yer yok. Diyet kola gibi içerisinde yapay tatlandırıcı bulunduran içecekler sadece performansı kötü etkilemiyor aynı zamanda sağlık problemleri yaşamaya ve kilo almaya neden oluyor. Yapay tatlandırıcıya sahip gıdalar vücudu kandırarak, vücudun gerçek bir besin tüketildiğini düşünmesine neden oluyor ve bunun sonucunda insülin salgılanıyor.
Hazır Çorba
Hazır çorbalar da tıpkı diğer işlenmiş gıdalar gibidir. Özellikle uzun raf ömrü bunun önemli bir göstergesi olarak kabul edilir. Bazı hazır çorbaların içeriğinde bulunan yüksek miktarda sodyum farklı sağlık problemlerine de neden olur. Fazla sodyum ise kan basıncını arttırıyor. Bu nedenle hazır çorbalardan uzak durmak ve ev yapımı düşük sodyumlu çorba tercih etmek tavsiye ediliyor.
Mısır ve Pirinç Patlağı
Mısır ve pirinç patlağı uzun zamandır sağlıklı olarak görülüyor ancak bu ürünler besin değeri açısından kalitesiz ve gereksiz. Atletlerin enerji için kaloriye ihtiyacı vardır ve bu çıtır atıştırmalıklar kandaki şeker oranını yükseltmekten başka bir işe yaramazlar. Ayrıca pirincin glisemik indeksi 91 ve neredeyse glisemik indeksi 100 olan glikoz ile yarışacak seviyede. Bu da sağlıklı beslenme için dikkat edilmesi gereken noktalardan birisi.
Beyaz Ekmek
İşlenmiş beyaz un, buğday tanesinden lifin, tohumun ve B vitamininin çıkarılması ile elde edilmektedir. Geriye kalan şey ise işlenmiş yiyecektir. Beyaz ekmek kandaki şeker oranını yükselterek enerji kaybına ve kilo alımına neden olur. Bu nedenle beyaz ekmek yemek yerine tam buğday ürünlerini tercih etmek bütün atletlerin dikkat ettiği beslenme kuralları arasında yer alır.
Granola
Granola içerdiği bol lifli yulaflar ile kulağa son derece sağlıklı gelebilir ancak öyle değil. Çok şekerli, aşırı yağlı ve aşırı kalorili granolalar, uzak durulması gereken besinler arasında yer alıyor. Aşırı aktif kişiler kaloriye ve yağa ihtiyaç duyar. Ancak granolanın eksileri artılarından daha fazla. Bir kase yulaf ile beraber bir kaşık fıstık ezmesi ise çok daha iyi bir alternatif.
Protein Bar
İster protein, ister enerji isterse atıştırmalık bar olsun hepsinin içerisinde şeker ve yağ bulunuyor. Protein barları her ne kadar vücut geliştirmeye yardımcı olmak için kalori yoğunluklu olsa da hafif bir çalışma sonrasında ya da dinlenme gününde tüketmek kilo almaya neden olmaktadır. Benzer şekilde enerji ve atıştırmalık barları da aşırı miktarda işlenmiş yağ ve şeker içeriyor. Bu nedenle atletler her türlü bardan uzak duruyor.
Meyveli Yoğurt
Meyveli yoğurtlar taşınabilir ve lezzetli besinlerdir ancak çok miktarda şeker içerirler. Özellikle üzerinde ya da altında granola veya ekstra meyve içerenlerden kesinlikle uzak durulması gerekiyor. Meyveli yoğurt kandaki şeker miktarını kısa sürede aşırı biçimde arttırıyor. Bunun yerine ise protein açısından zengin sade yoğurt tüketmek çok daha iyi bir alternatif.
Makarna
Karbonhidratların tamamını beslenme planından çıkarmaya gerek yok. Kinoa, siyah pirinç, hatta tam buğdaydan yapılmış makarna gibi karbonhidrat kaynakları mevcut. Ancak beyaz un ile yapılan makarnalar tabaktan uzakta tutulması gerekenler arasında. Beyaz un ile yapılan makarnanın içerisinde hiç kepek ve lif bulunmuyor. Burada ihtiyaç duyulan işlenmemiş yiyecekler. Çünkü işlenmemiş yiyecekler besleyiciliğini kaybetmiyor. Ancak işlenmiş yiyecekler neredeyse sadece zararlı maddeler içeriyor.
Temel olarak baktığımız zaman işlenmemiş besinlere yönelmek en doğru hamledir. Rafine şeker ya da beyaz un gibi işlenmiş olmadığı düşünülen besinler aslında temelde besin değerlerini kaybetmiş ürün çıktılarıdır. Sağlıklı bir beslenme için yediklerinizin makro ve mikro besin değerlerine bakmanız doğru kararı vermeniz açısından iyi bir yöntem olacaktır.